Gitmeniz Gereken Bir Randevu İptal Olunca Seviniyorsanız Bu Çok Kötü Bir Şey Olmayabilir: İşte Yapılan Araştırmanın İlginç Sonuçları!
2023 yılında yayımlanan “JOMO: Joy of missing out and its association with social media use, self-perception, and mental health” (JOMO: Bir şeyleri kaçırmanın verdiği sevinç ve bunun sosyal medya kullanımı, öz algı ve ruh sağlığıyla ilişkisi) isimli güncel bir makale ilgi çekici sonuçlara ulaştı.
Bir olayı ya da durumu kaçırma korkusu anlamına gelen FOMO (fear of missing out) kavramının aksine, kaçırmaktan zevk alma anlamına gelen JOMO (joy of missing out) kavramına odaklanan bu çalışma, sıra dışı bir perspektifle bu olgunun etkilerini araştırıyor.
JOMO kavramına daha yakından bakmak için aşağıdaki içeriğimizi okuyabilirsiniz.
İlk olarak çalışmanın metodolojisini inceleyelim.
Araştırma kapsamında iki ayrı çalışma gerçekleştiriliyor ve farklı gruplara ayrılan katılımcıların, JOMO, FOMO, sosyal medya kullanımı, yaşam memnuniyeti, sosyal kaygı, kendine şefkat, dışa dönüklük, depresyon, anksiyete, stres, benlik algısı ve kişilik özellikleri, yalnızlık ve farkındalık gibi değişkenler inceleniyor.
Bu doğrultuda, birinci çalışmaya 507, ikinci çalışmayaysa 488 katılımcı dahil ediliyor. Ek olarak katılımcıların büyük çoğunluğunun Amerika’dan olduğu ifade ediliyor.
Birinci çalışmadaki katılımcıların %59.3’ünün erkek, %40.5’inin kadın olduğu belirtiliyor. İkinci çalışmadaysa, katılımcıların %55.5’inin erkek ve %44.1’inin kadın olduğu görülüyor.
Peki bulgular neyi işaret ediyor? JOMO ve FOMO arasında pozitif bir ilişki var!
Kulağa oldukça akademik gelen bu cümleyi basitçe açıklayalım.
JOMO (kaçırmaktan zevk alma), FOMO (kaçırma kaygısı) kavramlarının birbirine zıt görünseler de birbirlerine benzer özellikler taşıyabileceği tespit ediliyor.
Yani, kişi bir olayı kaçırmaktan korkuyor ya da kaçırmaktan keyif alıyor da olsa, sosyal etkileşimlere verdiği önem derecesinin aynı olabileceği görülüyor.
Ek olarak, bir olguyu kaçırmaktan keyif alan (JOMO), bireylerin her ne kadar sosyal olgulara daha kaçıngan yaklaştığı düşünülse de, sosyal medyayı düşük düzeyde kullanma eğiliminde olmalarına rağmen yine de sosyal medya aktivitelerine katılım gösterdikleri görünüyor.
Sosyal durumlara karşı daha kaçıngan davranan kişilerin iç dünyaları daha sağlıklı olabilir!
Araştırma bulgularına göre, JOMO kavramının bireylerin kendi iç dünyalarıyla bağlantı kurmalarına ve kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı olabileceği görülüyor.
Sonuçlara göre bu kişilerin yaşam memnuniyetleri ve öz saygılarının daha yüksek olduğu görülüyor.
Ek olarak, araştırmacılar yalnızlık ve sosyal kaygıya dikkat çekerek, yüksek düzeyde kaçırmaktan zevk alma (JOMO) durumunun bireylerin ruh sağlığı sorunları yaşama olasılığını artırabileceğine de vurgu yapıyor.
Ayrıca yapılan çalışmalar kapsamında, yüksek JOMO ve yüksek sosyal medya kullanımı olan grubun, yüksek yaşam memnuniyeti bildirdiği, ancak aynı zamanda en yüksek depresyon, anksiyete ve stres seviyelerine sahip olduğu görülüyor.
Araştırmacılar, bunu sosyal medyanın bazı bireyler için hem olumlu hem de olumsuz etkileri olabileceği şeklinde yorumluyor.
Tabii her zaman yaptığımız gibi, bu araştırmanın da bazı kısıtları olabileceğini ve kendi örneklemi kapsamında genele mal etmenin daha doğru olacağını hatırlatarak içeriğimizi noktalayalım.